14 Şubat 2011 Pazartesi

Kongra-Gel demokratik eylemlere çağırdı

BRÜKSEL - Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik 15 Şubat komplosunun 12’nci yıldönümünde kınayan Kongra-Gel Başkanlığı, Kürtleri daha fazla birlik ve demokratik eylemselliğe çağırdı.


Kongra-Gel Başkanlığı, Öcalan’a yönelik uluslar arası 15 Şubat komplosunun yıldönümü dolayısıyla yaptğı açıklamada, halka demokratik eylemlerini “her biçim...de geliştirme” çağrısında bulundu.

Kongra-Gel’in mesajı şöyle:

“Önder Apo şahsında Kürt halkına karşı geliştirilen uluslar arası komplonun üzerinden 12 yıl geçti. Bu komployu gerçekleştiren güçler 12 yıl önce Kürt halkının haklı ve meşru mücadelesini, kendilerinin politik ve ekonomik çıkarlarına feda ederek, tarihin en kapsamlı ve en karanlık oyununu sahneye koydular. Ancak Kürdistan’ın dört parçasında ve Kürtlerin yaşadığı tüm ülkelerde Kürdistanlılar büyük eylemselliklerle Başkan Apo’ya bağlılıklarını ve komployu düzenleyenlere karşı tutumlarını çok güçlü bir biçimde verdiler. Komplonun ilk gününden başlayarak, “Güneşimizi Karartamazsınız!” şiarıyla demokratik eylemliliği geliştiren geniş halk yığınları yanında, 100’e yakın insanın bedenlerini ateşe vererek bu komploya cevap vermeleri, insanlık tarihi boyunca benzeri görülmeyen bir sahiplenmeye dönüştü.

Komplo, dünyayı ve Ortadoğu’yu dışardan müdahaleler ve üstten düzenlemelerle yönetmek isteyen güçlerin, Başkan Apo’nun halkların eşit ve özgür iradelerini esas alan projesine yönelik çok kapsamlı bir müdahalesidir. Nitekim komplonun içinde doğrudan ve asli bir rol alan o günkü ABD yönetimi bu rolünü kabul etmiştir. Yunanistan, Rusya, İsrail ve bazı Avrupa devletlerinin de bu komplonun içinde doğrudan yer aldıkları açığa çıkmıştır. Bu açıdan “uluslar arası komplo” tanımı bir abartı değil, tamamen açığa çıkmış bir gerçeği ifade etmektedir.

Uluslararası komplocu güçler Önderliğimizi esaret altına almakla, bir yandan Türk ve Kürt halkları arasında sonu belirsiz ve yüzyıl sürecek bir çatışmayı hedeflemiş, diğer yandan da Kürt halkını Önderliksiz ve örgütsüz bırakarak kendisine muhtaç bir duruma düşürmek istemiştir. Ancak komplonun ilk gününden itibaren Kürdistan halkı kesintisiz ve kararlı mücadelesi ile bu süreci komplocuların istediği biçimde değil, Kürt halkının Önderliğine, örgütüne ve yaratılan değerlere bağlılığını daha da güçlendiren bir sürece dönüştürmüştür.

Önder Apo, çok kapsamlı olan bu uluslar arası komplonun boşa çıkarılmasında oynadığı stratejik Önderliksel rolü ile tarihi değiştiren gücünü bu 12 yıllık süreç içinde herkese defalarca gösterdi. Önderliğimiz yaptığı tarihi direnişi ile hem kendisinin teslim alınmasına yönelik tüm akıl almaz politikaları boşa çıkarmış, hemde sunduğu yeni paradigma ile kendi yarattığı Mücadelesinin ve Halkının Özgürlük yürüyüşünün başarılı bir şekilde günümüze kadar gelmesini sağlamıştır.

Geçen bu 12 yıllık süre içinde uluslar arası komplo ile geliştirilmek istenen tasfiye planı boşa çıkarılmış olmakla beraber henüz tümüyle ortadan kalkmamış, değişik tarzlarda hala sürdürülmek istenilmektedir. Bir yandan halkımızın kimliğine, varlığına, diline yönelik kabul edilemez inkarcı ve saygısız yaklaşımlar sürdürülürken, diğer yandan siyasi partileri kapatarak, halkımızın seçilmiş temsilcilerini tutuklayarak, halkımıza ve Hareketimize yönelik topyekün saldırılar ve imha operasyonları ile hareketimizi tasfiye amaçlı girişimlere devam edilmektedir.

Devletin ve AKP hükümetinin demokratik çözümü ısrarla red etmesi, Önderliğimizin çözüm çabalarını karşılıksız bırakması sonucunda Hareketimiz kendi çözümünü yaratmak amacı ile Özgürlük Mücadelemizin 4. aşamasını başlatmıştır.

Bunun sonucu olarak HPG güçlerinin 1 Haziran 2010 hamlesiyle başlattığı kahramanca direniş sürecinin yarattığı büyük gelişmeler, devleti Önderliğimiz ile diyalog geliştirmek zorunda bırakmıştır. Bir müzakere ve çözüm sürecine evrilmesi amacı ile 13 ağustos 2010 da başlatılan eylemsizlik kararı ile AKP hükümetine büyük bir fırsat verilmesine rağmen, AKP bu olumlu ortamı da kendi politikaları için ziyan etmiştir.

Bütün bunlara rağmen, 1 Haziran 2010 hamlesinin yarattığı sonuçlar, anayasa referandumunda boykot ile ulaşılan siyasal sonuçlar, anadilde eğitim ve demokratik özerkliğe halkımızın büyük heyecan ile sahip çıkması ile, uluslararası komplonun boşa çıkarıldığı tüm dünyaya bir kez daha gösterilerek süreç çözüm aşamasına taşınmıştır. Gelinen aşama artık Önderliğimizin ve halkımızın özgürlük zamanıdır, gelinen aşama demokratik çözüm zamanıdır.

15 Şubat komplosunun 12. yıldönümünde Önderliğimiz, şehitlerimiz ve halkımızdan aldığımız güç ile bundan sonra da eşitlik, özgürlük ve demokrasi mücadelemizi daha kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Bu kararlılık ve azimle bugüne kadar yapılamamış veya ertelenmiş görevlerimizin yerine getirilmesi konusunda, kendisine yurtseverim diyen herkes tarafından özgürlük ve demokrasi mücadelemizin eskisini aşacak bir tempo ile yükseltilmesi, Önderliğimize, şehitlerimize ve yaratılan değerlere bağlılığın ve saygının gereği olacaktır.

Halkımızı ve dostlarımızı uluslararası komplo karşısında daha fazla birlik ve dayanışma içinde olmaya, demokratik mücadelelerini yükseltmeye, 15 Şubat uluslar arası Komplosunun 12. yıldönümünde her zamankinden daha fazla örgütlenmeye, Apocu ruhla demokratik eylemliliklerini her biçimde geliştirmeye çağırıyoruz!

Komploya karşı Kürdistan Özgürlük Hareketi olarak cevabımız “özgür Önderlik, özgür kimlik, demokratik özerklik”tir.

Bu temelde 2011 yılını demokratik çözüm yılına dönüştürmek için halkımızı daha fazla birlik, daha fazla örgütlenme ve daha fazla demokratik eylemselliğe çağırıyoruz.”

ANF NEWS AGENCY